Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sıradışı Bir Transatlantik Uçuş

Amerika'da geçen üç buçuk ay çok keyifliydi. Tüm yaşıtlarım memleketini, ailesini çok özlemiş, çok çalışmış, çok para kazanmış, Türkiye'ye ayak bastıklarında hava limanında yeri öpecek duruma gelmişlerdi. Bendeki durumlar tam tersiydi. Son iki haftam çok hüzünlüydü. Hele trene binip New York JFK Havalimanı'na yol aldığım ilk saniyeden beri hıçkırarak ağlayışımı hiç unutamam. Trendeki garip bakışlar, hiçbir şey söylenmeden uzatılan kağıt mendiller...Evet, Amerika'ya gidişim ilk uçuşumdu. Ama dönüşüm muhteşem olmuştu. Ağladığım, üzüldüğüm, gitmek istemediğim için değil, bu yazımın sebebi neden "muhteşem" olduğu. Anlatacaklarım hiç bir milleti, dini, inanışı, topluluğu yargılamak için değil, deneyim ve gözlemlerimi anlatmak için, onu başta özellikle belirtmeliyim. Zaten yapı gereği hiç bir milletin, dinin, siyasi görüşün, yaşantının bir diğerinden üstün olduğuna inanmam, inananları da anlamam. Bir şeyi dikte edenlerden de özellikle uzak dururum. Ama düşünce
En son yayınlar

Boston'dan New York'a

....Boston.... Çok kırsaldayım. Redneck* olmama az kaldı. Hani gökdelenler? Şu King Kong'un tırmandığı Empire State Building vardı. Onu ne zaman göreceğim? Şehir kızıyım ben. Beni Amerika'nın taşrasına tıkamazsınız. Biraz abartıyor muyum? Nihayetinde Arizona çöllerinde değilim. Texas'ta cowgirl'lük* de yapmıyorum neticede. Belimde telsiz, steril steril, artis artis geziyorum, nedir yani bu ajitasyon? Hayır ama şartlar olgunlaşıyor. Cebim biraz para görmeye başladı. Hedef belirlendi: Harvard Üniversitesi'nin bulunduğu Boston'dan başlayayım ben en iyisi. Connecticut, tam da Boston City ve New York City arasında yer alan bir eyalet. Bu da çok güzel sömürülecek bir fırsat. Boston, Türkiye'nin İzmir'i çünkü. İlk oraya gidelim. New York elimizin kiri, Meghan'ın herkesi orada, annesi, babası, kankası... Hem üniversiteden mezun bir arkadaşım Boston'da yaşıyor, çalışıyor, o bizi gezdirir. Meghan da gitmemiş oraya. "Meghaaaann, bu hafta sonu Ma

Home Sweet Home: Bir Work&Travel* Öğrencisi Amerikalı Ev Arkadaşı Bulursa Ne Olur?

Tim Robbins işyerimdeki ilk gün "size konaklama ayarlamaya çalışıyoruz" gibi bir umut vermişse de ben sürekli B ve C planlarımı zenginleştiriyordum. Polonyalılarla eve çıksam anlaşabilir miydim? Hemen bir bisiklet almam lazımdı. İş yeri civarındaki evler çok pahalı diyorlar... Senaryolar....İkinci gün Tim yanına çağırıp değerlendirmem gereken güzel haberlerinin olduğunu, bana akvaryumda gönüllü olarak çalışan İngilizce Öğretmeni Meghan'ın yabancı öğrencilere ücret karşılığı oda vereceğini söyledi. Yahu düşünecek ne var? Kurulu düzen, işe götürüp getirecekmiş bir de arabasıyla, parası neyse veririz. Ne alacağımız belli paycheck* olarak. En kötü boğaz tokluğuna çalışırım. Amerikalı ev arkadaşı fırsatı kaçar mı? Üstelik İngilizce öğretmeni! Dil pratiği kucağıma düşmüş. Ben istemişim bir göz, Allah vermiş eşek gözü. Otelimden check out'umu yapmışım, akvaryumun önünde ne menem birşeyle karşılaşacağımı çekçek valizimle heyecanla bekliyorum. Orta gelir grubu bir Amerika

Amerika'daki İş Yerim: MAIFE* Diary

Mystic Aquarium and Institute For Exploration Ailesi - Staff Night (Ben ayaktaki ilk sırada soldan dördüncüyüm) 3 ay 20 gün çalışacağım kapıdan girdiğimde hemen receptiona yönlendirildim. Max dedikleri kibar güleryüzlü bir kadın bizimle Tim Robbins'in ilgileneceğini söyledi. Tim Robbins mi? Hollywood'daydım! İsim benzerliği hüsranı, ama Tim'in minnoşluğunun bunu unutturması... Bir çok kez kendi deyimiyle "Türk prensesi" beni evden alıp eve bırakmışlığı var. İşe gitmek öyle kolay değildi, pek çok kişi yolunu değiştirip bana ulaşım hizmeti sağladı, en çok da Tim... Tim Robbins ve Paula. Ben de ayrılıyorum artık diye ağlıyorum, veda turlarından bu fotoğraf... Tim Robbins'in minik bir oryantasyondan sonra bize "Size kalmak için yer ayarlıyoruz" dediğindeki huzuru anlatamam. Bu işi kalacak yer temin etmemelerine rağmen kabul etmiştim. Pişman değildim ama kaygılıydım. Kazanacağım para konaklamamı karşılamazdı. Pahalı bir tatil desti

American Dream or Idiot?* İlk Dokunuş...

Scrapbook'umun* ilk sayfası, havalimanı acemilikleri, uçak ve tren biletleri 2005 senesinde henüz "Junior"* yılımdaydım. İlk yurt dışı deneyimini transatlantik olarak yapmak biraz cesurca gelebilir ama o yıllarda orta sınıf ailelerin üniversiteli çocukları arasında çok moda olan "Work&Travel"* işi beni de cezbetmişti. Ama minik bir sorun vardı: Keyfime keder bir iş bulamıyordum. Tüm work&travelcılar işlerini, kalacak yerlerini ayarlamış, işyerinde ne giyeceklerinin yazışmalarını yapmaya başlamıştı bile. Bense daha bir arpa boyu yol gidememiştim. Tek bildiğim Maine-Delaware arasındaki sahil bandında Kuzeydoğu Amerika lokasyonuna odaklanmış olmamdı. Voila! Connecticut eyaleti Mystic kasabasında "Visitor Service Representative"* pozisyonu bir iş! Mystic Aquarium and Institute adlı bir kurum ilk kez exchange student alacaktı. Ama bir sorun vardı: Kalacak yer temin etmiyorlardı. Olsundu! Kervan yolda düzülecekti. Bu işi kaçıramazdım